Doğanın Muhteşem Bir Tasarımcı Olduğunun 5 Kanıtı

Modadan mimariye, endüstriyel tasarımdan grafik tasarıma kadar tüm tasarım disiplinlerinin aslında tek ve biricik bir esin kaynağı vardır. Çünkü dışarıdan bakıldığında tesadüf gibi görünen birçok şeyde bile aslında doğanın kodlarında gizlenmiş o akıllara zarar matematikten izler vardır. Bugünlerde Hoagard olarak heyecanımıza heyecan katan yeni markamız Matissera’nın yaratım süreci de işte doğanın bu benzersiz tasarım anlayışına dayanıyor. Haydi gelin imzamızı attığımız her ürüne ilham veren doğa ananın hayranlık uyandıran tasarım anlayışına biraz daha yakından bakalım!

Botanik biliminde "ficus bengalensisa" adıyla anılan ve anavatanı Hint Okyanusu ve çevresi olan banyan ağacını görüp de hayrete düşmemek imkansız! Hindistan, Tayland, Endonezya, Kamboçya vb. ülkelerde rastlayabileceğiniz bu ağacın en karakteristik özelliği gökyüzüne uzanan dalların yanında, toprağın üzerinden görünür şekilde ilerleyen kök biçiminde dallara sahip olması. Bu özelliği nedeniyle "ölümsüz ağaç" olarak da bilinen bir tür incir ağacı olan banyan ağacı aynı zamanda yaşamın sonsuz döngüsünü de temsil ettiği için Tree of Life yani yaşam ağacı olarak da anılıyor.

Geyiklerin sahip oldukları o zarif ve atletik yapıya ve bir sanat eseri gibi duran boynuzlarına hayran olmamak mümkün mü? Peki geyiklerin o "tasarım gibi" duran heybetli boynuzlarının ardında aslında doğanın matematikle tasarımı birleştiren o sihirli elinin olduğunu söylesek? Geyikgiller familyasının en güzel üyelerinden kızıl geyiklerin sahip oldukları ilk boynuzlar tamamen simetriktir. Zamanla boynuzlarının üzerindeki deriyi yenilemek için boynuzlarını ağaçlara vursalar ve bu önemli silahlarını avlanmak için kullanarak simetriyi bozsalar da kızıl geyik boynuzları tıpkı beyaz bir kağıda mürekkep döküp ikiye katladığınızda elde edeceğinize benzer bir simetriye sahiptir.

İnsanoğlunun estetik imgeler yaratma tutkusu antik çağlardan beri devam ediyor. İşte bu amaç uğruna doğayı ve nesneleri derinlemesine inceleyen; Rönesans ressamı Leonardo Da Vinci’nin uzun uğraşlar sonunda bulduğu ve eserlerindeki kusursuzluğun kaynağı olarak kabul edilen Altın Oran aslında doğada bulunan pek çok varlıkta gizlenen bir mucize. Ünlü matematikçi Fibonacci’nin de üzerinde fazlasıyla mesai yaptığı altın oran olgusunun kaynağı olan sayı dizilerinin doğadaki en önemli yansıması ise Nautilus isimli kabuklu deniz canlısı olarak kabul ediliyor. Nautilus, kendine has spiral şekli ile doğanın kusursuz tasarımları konusunda tam manasıyla ufuk açıyor.

Renkleri ve biçimleri ile her görüşte hayranlık uyandıran tavuskuşlarının sahip oldukları tüylerde aslında ciddi bir tasarım kaygısı mevcut. Üzerinde su ve leke oluşturacak hiçbir maddenin durmamasını sağlayan nano kristal bir yapıya sahip olan bu tüyler, aynı zamanda üzerinde bulunan göz desenlerinin birbiri ile tamamen aynı olmasıyla da daima hayret uyandırır.

En basitinden evimizde baktığımız sukulente ya da ormanda yürüyüş yaparken gözümüze çarpan çam kozalaklarına biraz daha yakından baktığımızda, doğada hemen her yerde görebileceğimiz "kalemle çizilmiş gibi duran" ve Vortex adı verilen girdap şekillerine rastlayabiliriz. Kendi içinde tutarlı bir logaritma ile tasarlanan bu etkileyici girdaplarla birçok çiçekte, hayvan bedenlerinde ve hatta akarsularda oluşan anaforlarlarda bile karşılaşmak mümkündür.